Woody bu sefer olmus.. En azindan “eglenceli,” akiyor gidiyor diyeyim.
Written on February 13, 2009 by ozan
Match Point” bir rezaletti..
Insana bir noktadan sonra bakarken Woody adina kotu hissettiren bir filmdi. ;)
Ama Barcelona guzel adindan, haliyle sehri icine katmasina hos film.
Benim ortaokul, lise yillarim hazzini alamiyorum filmlerinden artik.
O zamanlar ask nedir, ne degildir, bilmiyordum adam gibi daha.. Kalbim kirilmamisti.. NYC’i daha hic gormemistim..
Ama yine de sevgi, ask, dostluk, modern hayat, bosluk uzerine soylediklerinin benim icin saglam bir entelektuel cekimi vardi.
Simdi aradan 20 sene gecti belki. Woody kisisel hayatinda sacmaladi, bence bokunu cikardi evlatlik kizini karisi yaptigi anda..
Filmleri de tekrar haline geldi.. Beni baymaya basladi..
Neyse, bunda daha boyle aman aman ciddi ciddi dusunmeden akip gidecek bir ton var. Eski bir dostu dinler gibi.
Uc tane guzel kadin, bir tane Akdenizli herif var.. O adamin “serefsiz capkinligi” :) bence filmden ara ara otantikligi goturuyor..
Yani uc kadina ayri ayri duymak istediklerini soylemesi iyi hos da.. Mesela Rebecca Hall’u diger iki kadini kaybetmeden “tekrar yazsa,” bence daha orijinal, ilginc bir film olurdu.
NY’lu kocanin dangalakligi sayesinde, Anglosakson vs Avrupa hayatlari uzerine guzel seyler de dusunuyoruz.
Scarlett’e de saygilar.. Ama bu filmde yine hakikaten seksi olan Penelope.. Ve yer yer Woody Allen konusuyor gibi gelen Rebecca Hall’a da cekildim ben.. Belki Amerika’dan en “tanidik” gelen o oldugundan tabii valla ;)
Sonunu pek baglayamamis geldi.. Ve dedigim gibi eskiden cok hayran oldugun bir dostu simdi yuzeysel dinlemek gibiydi.
Ama iyi film, hos film.
Gider yani.
O opusme sahnesi de “dark room”da falan geciyor. Youtube’a birakmadan, orijinalinde seyredin. :)
Iyi geceler.
If you enjoyed this post Subscribe to our feed