This is a Premium Blog

Rothko ve sanata bakisi uzerine “Red” adli saglam bir oyuna gittim.

Written on December 17, 2009 by ozan

Araliksiz 100 dakika iyi geldi.

Ben onceden review okumam, malum.

Guardian cok begenmis. Financial Times begenmemis.

Hayatimizdaki iki Ingiliz gazetesi acisindan bence bu da biraz tipik.. Ben Guardian yanindayim.

Rothko, 40′lar, 50′lerde esmis, Pollack’lar ile rakip, Picasso “cubism”inin ruzgarini kesmis ama sonra Warhollar “pop art”i ile de golgelenmis bir unlu New York yahudisi.

Piyes, onun studyosunda 58 ve 59′da geciyor.

Sadece iki kisi.

Rothko’yu oynayan unlu Molina.. Ve “ogrencisi degil, iscisi” olarak yanina girmis genc.. Good Shepherd’da zenci kiza asik olan, Elizabeth’te kraliceyi vurmaya kalkan cok Ingiliz tipli yakisikli oglan.. Ki Amerika, hatta Iowa aksanini cok iyi yapiyor.

Rothko, grandeur nutuklar adami.

Sanat kitleler icin mi, sanatci icin mi..

“All fine” commercial dunyamiz nereye gidiyor..

Unlu birine ya da restorana resmini satmak onu oldurmek midir..

Biraz bunlar var; biraz Nietsche falan da uzerinden “passion vs reason” .. Bir dengesi olmasi gerektigi ve hayat geregi olamadigi.. Insan dediginin illa duygu ya da mantik bir yone cekildigi.

Ozellikle bu son paragraf yani beni cekti.

Arkamizda “standing room”da seyreden bir kadincagiz devrildi, bayildi. Ona ragmen oyun kesilmedi.. Sanki salonumuzda gibi izledik, rol geregi kellesmis, dellendiginde tepeden Hincal’a donen ;)) koca Mollina’yi.

Sanirim, hele 12 sene once Nicole Kidman’in unutulamaz canli cirilciplak vucudunu da, Blue Room kotu piyasi sayesinde bu tiyatroda (Donmar) gormustuk. (Emre Narin, ben, Kerem Deren, Alikerim Akkoyunlu.. En on sira.. Strategic ;) ..What a cast! Heyyy yillar)

Iste size biraz sanat kritigi, biraz hayat guncesi. ;)

If you enjoyed this post Subscribe to our feed

Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.