Hikmetimizin son romanini bu gece bitirdim.. Daha “kirilgan,” o yuzden daha bende iz birakici geldi.
Written on July 20, 2010 by ozan
Insanin dostundan roman almasi hakikaten baska guzel his.
Yazilip, bitirilmesini, basilmasini uzaktan takip ettigin..
Hele “Hikmet adli kustah bir yazar”dan daha ilk sayfa bahseden bir romansa, ilk paragraftan arkadasini gozunun onune getirmemesi de zor insanin. ;)
Kucuk Yalanlar Kitabi’nda o “Bovary kokusu” beni cekmisti.
47 Numarali Kamara’da en sevdigim roman icindeki romandi.. O sahil kasabasi, “yaz aski,” Ali ile Ayse’nin dunyalari dokunasi geldi.
Ama Hikmet’te bildigim duyarlilik, ayri bir kirilgan yansimis.. Romani elvermeyelim ama hayaller gerceklesmiyor..
Bastan bilemiyor Ali asik mi Ayse’ye.. Ama sayfa sayfa insani ikna ediyor Hikmet o aska insani..
Istanbul’a gidiyor zeki cocuk.. Okuyor.. Ama birseyler eksik kaliyor; hayay ogutuyor..
Iyi niyetli ayyas babasinin sonunda (cocugun odasinda goz goze gelmek istememesi), Ayse ile adini bir turlu koyamamalarinda, Kase’nin batisinda hep insanin icine kiyan bir “huzun” var.
Abartisiz.
Hem koydu, hem bir cirpida okuttu.
Yine krizler, “hakkiyla ne zaman okurum,” tasasi derken, keyfimin yerinde oldugu bir hafta sonuna denk geldi Hikmet’im
Biraz tatil, biraz gecmisi, gelecegi, kavsaklari sorgulama sirasi..
Kapagi bir cevirdim; bir bucuk gunde bitmisti.. Zamani da denk gelen kitaplardan Hikmet’cim.
Ozelden de konusalim.. Eline saglik dostum! :)..
82. Sayfadan..
“.. Ali’nin eskiden ezbere bildigi cocukluk kokusu ikisinin arasindaki boslugu doldurdu. Dilimlenmis karpuzun, denizin basladigi yerdeki islak kumlarin, yuzdukten sonra eve donerken saclarin, yaz aksamlarinin ve bunlarin hepsinin birlesiminin tarif edilemez kokusu.”
If you enjoyed this post Subscribe to our feed