“14 Şubatım Geldi”
Written on February 14, 2012 by mtanyeri
14.2.2012
Bir 14 Şubat telaşı daha…Sevgililer günü malum…
Gerçek sevgimizi ortaya çıkardığımız bir gün mü yoksa zorunluluk duyarak kendimizi birşeyler yapmaya mecbur hissettiğimiz gün mü?
Düşünün kaçınız geçen sene bu günü aynı kişiyle kutladınız ve kaçınız önümüzdeki sene de aynı kişiyle kutlayacağınızdan adınız gibi eminsiniz?
“Ben yüzde yüz eminim kardeşim…” diyenlerinizi duyabiliyorum ama etrafınızdaki örneklere bakıp 1 sene önce beraber olduğu kişi ile şu anda bir birliktelik yaşamayan kişilere sadece bakmanızı istiyorum…
Nasıl ama o kadar da kolay değilmiş değil mi…?
Sorun özel olarak “14 Şubat” değil, sadece 14 Şubat dediğimiz o tek gün insan arası ilişkilerin ne boyuta geldiğini görmek ve bunu anlayabilmemiz için en ideal gün sadece.
İlkokuldaki en yakın arkadaşınızla ömür boyu “kanka” olacağınızdan ne kadar da emindiniz ama olmadı. Aynı şekilde orta okulda, lisede de bu olmadı mı? Burda anormal birşey yok, bazen insanların yakınlaşması ve arkadaş olmaları zorunlu olarak aynı ortamı paylaşmalarından kaynaklanıyor, gayet temizce başlayan dostluklar, aynı ortamdan çıkınca “gözden ırak, gönülden ırak” mantığıyla temizce sararmaya başlıyor ve bir çoğunluğunda da da kar beyazına dönüşüyor…
Ama bir zaman geliyor, büyüyoruz, okul bitiyor, bazılarımız şehir, bazılarımız kıta değiştiriyor. Tunç devri bitiyor, hayatımızda yerleşik düzene geçiyoruz ve işte bu noktada artık zorunluluktan insanlara yakınlaşma bağımız kalkıyor, tutmak istediğimiz insanı sevdiğimiz için tutuyoruz. Ya da gerçekten öyle mi?
İşte burda için işine çıkarcılık giriyor, kötülük giriyor, doyumsuzluk, küstahlık giriyor. Dostluk 2. planda, ekmek aslanın ağzında, “düşene de bir tekme ben atayım” modu giriyor. Kuralsız bir boks maçına dönüyor, hakemsiz, bel atına vurmak serbest, tek mübah olan kazanmak öyle de böyle.
Teknoloji ve endüstrileşme maalesef toplum üzerinde bir sevgiyi bile ticaret gününe dönüştürebiliyor, e tabi böyle mantık olunca bazılarımız aynı çiceği 3 ayrı kıza gönderebiliyor, ya da birisinden çicek alan kızımız o kişiye yalan atarak akşamını başka biriyle geçirebiliyor…
Çok da normal, böyle başa böyle tarak….
Bunlara çok da kafanızı takmayın, güzel bir mum ışığında yemek ve bir kadeh şarap size bunları unutturacaktır.
En azından, günü kurtarmış olacaksınız…;)
Murat Tanyeri
murat.tanyeri@msn.com
If you enjoyed this post Subscribe to our feed