This is a Premium Blog

Princeton! Omur boyu hatirlayacaklarim..

Written on November 14, 2014 by ozan

Profesor/dostum beni cok “comertce” tanittigi andan itibaren, gunlerce (tatli bir heyecanla) kafamda canlandirdigim zaman nihayet gercekten akmaya basladi.

Tahmin ettigim gibi, kendimi biraktim gitti.. Aldigim bir iki sayfa not da kenarlarda bir yerde kalmisti; “devam” dedim.

Ilk icimin iyice kipirdadigi an, kaleme uzanan eller ve not alindigini gordugumde.. Konferansta ya da is ortaminda konusmaya benzemiyor. Ayri bir tatmin!

Euro tahmini, yok petrol otesi, “sizi heyecanlandiran konuya yonelin” dedigimde de, goz temaslarini yakaladigimda ayri sevindim.

Ancak en unutamayacagim, sorularinin akip gitmeye basladigi andi.. Baktilar, Meksika, Yellen, Merkel, yurdum daldan dala atlamak hosuma gidiyor; sordular da sordular.

Sadece Amerikan faizi sormadilar; sektorun gelecegini, ne bileyim arastirma ile nasil calistigimi, o yaslarinda onlara ne ogutler verecegimi sordular.

Hintli, Turk, Meksikali, Amerikali, deli dolu, sessiz.. Parmaklar, eller kalkti da kalkti.

Universitelerinin tamamen hakkini veren sorular geldi.. Yapmacik olmayan, iyi dusunulmus, oturakli. Benim kendi universitemin de mavrasini atarak.

Iki saat akmis gitmis.. Profesor, ucagina yetismesi lazim dediginde, kendiliginden bir alkis koptu.. Tuylerimin diken diken oldugunu hatirliyorum.

Bir de “sizlerle resim cektirmek istiyorum” dedigimde olusan, dogal gulumsemeleri.

Gercekten birseyler “verdigimi,” ben hicbir seyi zorlamadan, “istemeden,” hayatta yapmak istedigim seylerden birinin.. Tanimadigim insanlara, genclere dokunmanin gerceklestigini hissettim.

Universite kampusu hissini, o sokaklari, agaclarin arasinda kaynamayi ozlemisim.

3 profesorun arasinda, sarap parmagimi kaldirirken, kelimenin tam anlamiyla “huzurluydum.”

Haz.

To Princeton! Biraktigi ve biraktigim izlere.

If you enjoyed this post Subscribe to our feed

Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.