This is a Premium Blog

The Irishman

Written on April 13, 2020 by admin

Posted by mobile phone:
Irishman’i kesinlikle begendim.

3 saat 40 dakika, sinemada seyretmezdim.

Hakli olarak “bilim kurgulara” yuklenirken, kendi yaptigi da sonucta Netflix’e hizmet idi.

Basimiza karantina gelecegini bilemezdim. Ama iki bucuk oturusta rahat rahat akti.

Kimisine Basak, kimisine Deniz eslik etti. 😊🙏🏻

Scorcese dehasina tek diyebilecegim, “over and over again,” ayni temalar.

Tamam bu hem kendisine; hem De Niro, Pacino, Pesci, Keitel’e adeta “jubile.”

Ama ben “Age of Innocence”da bambaska bir konuda dokturen adami da seviyorum. Hatta her seyin koku, Raging Bull’da.

Film, oncelikle Hoffa etrafinda belgesel gibi oldugu icin ilginc.

“Biz” dunyaya gelmeden onceki Amerika. Sendikalar; Italyanlar vs Irlandalilar; guc, JFK’i “kim vurdu” vb

Filmin merkezinde, sadakat var. Hoffa’nin son kez Frank’e sirtini donusu…

Erkekler bildigimiz gibi oynuyor da; filmin en etkileyici yani Frank’in susan kizi

“O gunden sonra benimle hic konusmadi. Bana son sordugu soru idi.”

Amerika’nin o tarihini, yasami boyu Peggy’nin bakislariyla da izliyoruz. (Mukemmel Paquin)

Son sahneler benim icin onemlidir. “Kapi hafif aralik kalsin, iceri isik girsin” bile bir gonderme.

Hic burun kivirmadim.

Sanatkar sevgili Scorcese’ye selam olsun. 🙏🏻

If you enjoyed this post Subscribe to our feed

Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.