This is a Premium Blog

Eder’in düşündürdükleri ve eski yıldızlar…

Written on August 23, 2007 by genca

Arkadaşlar hafızanıza ve yüreğinize sağlık bu Eder muhabbeti ile beni de o muhteşem 1982 Dünya Kupası’na götürdünüz, o kupa benim de bilinçli olarak seyrettiğim ve Brezilya büyüsüne kapıldığım ilk kupa idi. Takım tek kelime ile şaheserdi, Sokrates, Zico, Eder, Serginho saymakla bitmez. Her muhteşem takımın başına gelen oldu, “İyiler genç ölür” misali en güzel futbolu oynayan takım kupayı alamadı (74 ve 78 Hollanda’sının kulakları çınladı babamın deyişiyle). Kendi takımım dışında ilk kez bir takım elendi diye ağlamıştım ve bu durum ailemde ruh sağlığım hakkında endişeler doğurmuştu :)))

Bu güzel anılardan ilhamla bir futbol dilencisi olarak beni en çok etkileyen üç ismi paylaşmak istedim, büyüme ve olgunluk yaşlarımıza harika futbol renkleri kattılar şu oyunu sevmekle ne kadar haklı olduğumuzu kanıtladılar:

1- ARMANDO DIEGO MARADONA
Her zaman domine etti. Yediği gaddar tekmelerin haddi hesabı yoktu, sadece saha içindeki
haliyle ilgilendiğimden benim için üstü yoktur. 86′da kupayı öperkenki halini unutmak mümkün değil. Aslında Maldini’nin dile getirdiği bile adamın güzel futbola katkısını anlatıyor. Napoli’de oynarken ne zaman Milan ile maça gelseler, Maradona maç öncesi ısınmaya başladığında tüm seyircinin ilgisi onda toplanırmış, ve Maldini başını çevirip baktığında Milan’lı oyuncuların da onu seyrettiğini gözlemlermiş. Böyle insanı hipnotize eden bir etkisi vardı.

2- “I LOVE YOU” HAGI
Sanırım yazmaya başlasam sayfalar alır. Bize gelmeden önce de çok büyüktü, bizle de iyice devleşti. Geçen gün Romanya’daki ropörtajda GS’den bahsederken “Biz bu sene iyi oyuncular aldık” demesi bile çok şey anlatıyor.

3- MICHEL PLATINI
İtiraf etmeliyim ki 1984 Avrupa Şampiyonası’ndaki oyunu gözümde efsaneleşmesini sağladı. O kısacık zaman dilimi bile onun dehasını göstermeye yetmişti. Kupayı tek başına Fransa’ya getirdi desem sanırım yanlış olmaz. (Gerçi Tigana, Giresse, Rochetau, Six gibi isimlerin hakkını da yemeyelim). Hagi ve Maradona’nın hırsına karşılık, Platini sanki şair ruhlu bir oyuncu idi. Vuruşları özellikle plaseleri estetik kareler oluşturuyordu.

Şöyle bakıyorum da üç isim de maeströ tarzı oyuncular, belki de o zaman onlardaki bu liderlik ve sorumluluk alma vasıfları bizleri çok etkiliyordu. İnanılmaz stresli durumlarda dümene geçmesini bildiler ve futbolseverlere unutulmaz anlar yaşattılar.

Özellikle büyük turnuvalar Lineker’in harika tespitinde olduğu gibi “Futbol 11 kişiyle oynanan ve sonunda Almanların kazandığı bir oyundur” maçlarına sahne olsa da, yukarıdaki gibi yıldızlar bize kazanmanın da ötesinde güzellikler olduğunu gösterdiler.

Bunlar tabii ki benim yıldızlarım, eminim herkesin kendisinin muhteşem starları vardır :)

If you enjoyed this post Subscribe to our feed

One Comment on “Eder’in düşündürdükleri ve eski yıldızlar…”

  1. ozan |

    Nefis yazi, o ayri da..

    Bana spesifik olarak sunu dusundurttu:

    Ne kadar, ne kadar cok Turk cocugu vardir ki Brezilya-Italya 1982 maci sonrasi hungur hungur aglamis?

    Bir etrafiniza sorun..

    Iste guzel oyun.. Iste spor otesi insana/topluma etkisi! ;)

Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.