This is a Premium Blog

Süleyman’a el fatiha

Written on April 15, 2008 by orhanomay

kanunisultansleymantrbesiip1.jpg

İlber Ortaylı’nın son kitabı “Tarihin İzinde” tokat gibi vurdu beni.  Nasıl Osmanlı’yı hiçe saydığımızı anlatan, nasıl benim gibi yeni türeyen”aaa İstanbul’u bi keşfedimcilerin” sanki modaymış gibi osmanlıyı bilmeden okumadan osmanlıyı anlamak için romayı bizansı mezapotamyayı okumadan konuşması !  bilir gibi konuşması.

Kitapta Sn İlber şöyle diyor:  “nasıl olurda sadece 70 yıl evvelki bir lisanı bu kadar yok sayarız, nasıl olurda ingilterede 1500lerin Şekspir’ini çocuklar konuşmasa bile okurken anlarken, biz Osmanlıca’yı Arapça zannediyoruz, nasıl olurda Fuzuli’yi Bektaşi’yi anlamıyoruz” Bu kısım ve devamında gelen  toplumumuzun nasıl geçmişi ile tamamen kopuk yaşadığını anlattığı bölümler.  Osmanlı’da Arapça bilenlerin sayısı günümüzün Türkiye’sinde İngilizce bilenlerden daha azmış!!!

neyse.. ben de hocanın neredeyse “ulan önce şu padişahları bi tanı nerede ne yapmışlar” şamarından sonra kalktıp işte Muhteşem Süleyman’ın mezarına gittim.  Nerede yattığını bile bilmiyordum.  Hatta ve hatta Süleymaniye semtinde bile olacağını tahmin etmezdim herhalde.  İşte öyle Vespa ile ara sokak adamı olmak başka, okuycan bilecen gidecen görecen.  önüne çıkartmayacaksın araştırıp bulacaksın.

 NY’da Londra’da sergileri ile ortalığı yıkan Süleyman’ın mezarının çok daha ihtişamlı olmasını beklerdim.  Gene de fena değil hatta bolca da huzurlu bir yerdi.  Tabii ki ayrıntıda adının yazdığı ve seloteyp ile tutturulan çerçeveler gibi onlarca rezalet olsa dahi, iyiydi.  5 adım ötesinde de Hürrem Sultan’ı ziyaret ettim, hepsine kalpten bir dua ve üstüme düşen görevi yerine getirdim.

Evet artık Osman’ın oğlu Orhan gibi daha bilerek daha okuyarak daha nereye niçin gittiğimi nereye baktığımı bilerek İstanbul’u bu şaşırtan İstanbul’u keşfe devam.

  

If you enjoyed this post Subscribe to our feed

Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.