Is toplantilari arasi bir Starbucks’ta oturmusken…
Written on September 25, 2008 by alitor
Genelde geriye donup, gecmiste yasamayi hic sevmem. Cunku o anda present degilseniz gecmis ya da gelecek hic bir ise yaramaz.
Fakat. Su gun, millet burada havayollarinda, kafelerde televizyonda haberleri adeta donmus bir sekilde izlerken.
Dune soyle wishful thinking olarak donmemeyi beceremedim:
Baslayalim 2000 senesinden. Anayasa Mahkemesi baskanligi Busht yerine populer oylari kazanmis Demokrat Gore’a verseydi.
Gore, takimina aldigi ekonomistlerle (assuming more or less the same Clinton team), patlayan dot com balonu ve dusuk faizlerin de pompaladigi parayi, kagit uzeri mortgage asset’leri sisirtmek yerine sistematik ve akillica yeni renewable enerji ve teknoloji yatirimlarina yatirsaydi.
Irak isgalini baslatip ulkenin borcunu neredeyse iki katina cikarmak yerine o 3 trilyonu, sosyal guvenlik, saglik, egitim ve ulasim hizmetlerine harcasaydi.
Sadece housing’e dayali ekonomiyi enerji ve infrastructure alanlarina da diversify ettirip yeni is imkanlari ve olasiliklari acsaydi.
Bugun hem iceride, hem de disarida cok ama cok farkli bir Amerika olurdu.
Maalesef, simdi borcu neredeyse GDP’sine esit hale gelmis, kafasini kuma gommeye devam eden bir “has been” superpower olma yolunda.
Roger Cohen de bu sabah guzel ozetlemis, “But, let’s face it, from Baghdad to Bear Stearns the last eight years have been a lesson in the price of exceptionalism run amok.” diye.
Tabii geriye donup monday morning quarterback’lik yapmak fair degil. Tabii teroristler, marketler ve dogal afetler, bu denklemi cok karistirabilirdi. Tamam, katiliyorum.
Fakat su senaryonun ne bileyim yuzde otuzu, kirki gerceklesmis olsaydi, hem ABD’de, hem de kuremizde COK farkli bir konumda olurduk.
Dedim ya, wishful thinking yapiyorum sabah sabah…8^)
4 Kasim oy verirken de ulkenin o silent majority’sinin bu stake’leri bastan asagi gozden gecirmesini dileyen adam.
If you enjoyed this post Subscribe to our feed
Arada o adami bir kez daha sectiler bu arada ;) :((