Bulent Korman / üç maymun
Written on January 30, 2009 by ozan
İsrail için, Türkiye’nin Gazze konusundaki tutumu elbette çok ciddi ve henüz dün ortaya çıkmamış hayati önemde bir diplomatik konudur. Dolayısıyle siktirci bir açık oturumda çözülmeye kalkışılmaz. İsrail cumhurbaşkanı da herhalde bunu bilir.
Buna rağmen televizyon önünde fırsat bulmuşken, o ülkenin başbakanına dönüp de, çocuk azarlar gibi, “sen bir boktan anlamıyorsun, falanca bile senden iyi” diye çıkışmaya, onu aşağılamaya kalkışmak mıdır kontrollu convensiyonel Batı adabı?
Barış haklı, birden dışa vurulan küstah ve sinik bir küçük görmeyle, eline ikide bir bir başbakanı omuzuna koymaya kepazece cüret edecek kadar kendinden geçerek, “Hadi bir dakikada bitir ne diyeceksen, yemeğe gideceğiz” demek yenilir yutulur bir şey midir? Aynıo hareketleri diyelim Sarkosy’e yapa bilir miydi? Putin’e yapılabilirliğini hatırlatmayacağım bile.
Evet çok isterdim bunlar karşında onların her ikisinin de haddini Batı’nın daha kolay anlayacağı bir manner’le bildirebilen bir başbakanımız olmasını. Ama ne yapalım öyle biri değil, yemek yemesi de ömrünce çatal bıçakla kurulmuş bir sofrada yetişmiş biri gibi değildir onun. Ama ne yapalım şimdilik bununla idare edeceğiz.
Ayrıca kimsenin kuşkusu olmasın bu kadarını anlayan anlayacaktır, Batı’da da herkes sersem değil.. Çünkü gerçek gerçektir.
E, peki şimdi ne olacak?
Unutmayın bu ülke Üç Maymun’daki çaresizlerin, “batsın bu dünya” şarkısının memleketi.
Bir kez daha, halkı mutlu eden ’spontan’ bir şeyi “okumuş” Türkler beğenmiyor. Çünkü kendini aynı spontan reflekse bırakamıyor.”Ama”lı bütün cümleler bunun için kuruluyor, şu veya bu nedenle. Türkiye’nin sorunu bu.
If you enjoyed this post Subscribe to our feed