İstanbuldan Satriani gecti, doymadik, doyamadik…
Written on July 16, 2007 by genca
Gitara bulasip, ismini duymayan yoktur sanirim, saglam rockerlarin da hafizalarinda hocalarin hocasi olarak yer etmistir. Su gitar denen merete bulasmami saglayan, ki sanirim bir suru gencin de ilk alevi almasina sebep olan kisi odur…
Lise yillariydi, arkadasin kirik dokuk teybinde kendince yaptigi karisik kasedin bos kalan yerine doldurma olarak koydugu bir parca hepimizin aklini basindan almisti. Ustadin hunerli parmaklarindan cikan melodi “Crush of Love” ile basladi hersey… O gunden sonra muzik keyfimin basucunda hep gitarlar, gitar melodileri, riffleri, sololari, atismalari oldu…
Yillardir umitsiz hayranlari olarak “Yok bu sene de gelmedi baba gelmeyecek” diye hayiflanip, dururken bir de üstüne üstlük Malmsteen, Steve Vai, Steve Morse, Petrucci, Blackmoore gibi isimler ülkemizi defalarca ziyaret etmisken yüreğimiz buruk gezer dururduk. Ve sonunda düs gerceklesti 14 Temmuzda, Maslak Arena’da üstad Joe Satriani nam-i deger Satch baba ile bulustuk…
İcimizde hafif bir hayiflanma ve “Eh be baba, gele gele surada 35e merdiven dayadigimiz yillarda geldin, simdi genc tayfa ile asik atmak nasil mumkun olacak. O anfilerden gurleyen tonlari kafamiz eskisi gibi kaldirabilecek mi” gibi dusunceler silsilesi ile vazifemizi yerine getirmek icin konser alanina kostuk.
Ve konserin ilk saniyesinden sonuna kadar bu adamdaki mutevazilige, muzik bilgisine, dahilige, yetenege baglanmakta ne kadar hakli oldugumuzu bir kez daha anlamis olduk. Caldigi melodileri gercekten sevdigi, muzikle yasadigi, yaratmaktan ve paylasmaktan buyuk keyif oldugu her halinden belli oluyordu, bu virtioz tayfasindaki megolaman tavirlardan ve tribal hareketlerden kilometrelerce uzak bir yerde, masalsi bir figur olarak karsimizdaydi.
Ustadi dinlerken “Yahu artik gitar adamin bir uzvu olmus” demekten kendimi alamadim. Bir turlu ayarlanamayan ve ozellikle ilk anlarda kotu olan ses duzenine ragmen teknigin, hızın ve performansin en sahanesini sunmasina hayran oldum. Disardan bakan biri “Tamamen enstrümental sarkilardan olusan bir konserde ne kadar cosabilir ki bir insan” diyebilir hakli olarak. Ama o gece sanirim orayi dolduran 4000i askin seyirci bunun da cevabini verdi. Baba costukca costu, hıza, teknige, duyguya, melodiye doyurdu bizleri…
Konser gunu oncesi imza gununu kacirmis olsam da oradan yayilan urban legendlar ortaliği sarmisti. Adam tek tek tum hayranlariyla ilgilenip, hepsine guler yuzle, hatrini sorarak, kac parca esya getirdigine bakmadan tek tek imzalayarak yildiz otesi bir durum ortaya koymus. Zaten Satch’e yakisan buydu demeden edemedik.
Konserin sonuna dogru yapilan dogum gunu pastasi jesti de guzel bir ani olmustur sanirim kendisine.
Bu yaz ulkemizi ziyaret eden isimlerin icinde gercek sanatci kimligine sahip muthis adam Satch’i tekrar bekliyoruz, bu gercekten kesmedi, bir 20 yil daha bekletecegini sanmiyorum, ummuyorum…
Hele bir de ses duzeninin daha iyi oldugu bir ortamda yine tadindan yenilmeyecek bir konser
olacaktir.
Ellerine yuregine saglik Joe, yine bekleriz…
If you enjoyed this post Subscribe to our feed

