Hani hayatta kafaniza koyup illa da yapacagim dediginiz seyler vardir ya…
Written on September 26, 2007 by alitor
…o tecrube once ve sonrasi omur boyu unutulmayacak bir haz verir.
Iste gectigimiz ay Hawaii’nin buyuk adasinda Meg ile beraber o anlardan birini yasadik, ve gece dev Manta Ray’ler ile su altinda bir saat gecirdik.
Tatil icin Hawaii’yi secmemizin asil nedeni bu unlu Manta Ray night dive’larin merkezi olmasi idi. Togi’lerin dugun oncesi Bali’de kursagimizda kalan dalgiclik tecrubemizden sonra bir dive vacation aslinda bizim icin kacinilmazdi. Uzerine bir de hayatimizda daha once tanik olmadigimiz bu dev yaratiklarla beraber dalma fikri ortaya cikinca hemen atladik.
Dort gunluk seri dalis ve kursunun yorgunlugunu uzerimizden atamadan lisans sonrasi ilk aksam yirmi kisilik bir grup ile denize acildik. Gunesin batmasina daha bir iki saat vardi. Tekne, bizi Kona havaalaninin aciklarina goturdu, ve ortalik aydinlik iken ilk dalis icin su altina indik.
Farketmeden o kadar heyecanlanmisim ki akcigerlere fazla hava cektigimizden su altina inisim hic kolay olmadi…8^) Meg asagidan bana “ne yapiyorsun su uzerinde?” diye isaret yaparken dalis rehberimiz bana tekneden ekstra agirlik almaya gitmisti bile.
Neyse indik, gece dalisi icin konuslanacagimiz mekani yokladik, kum altinda kafalarini cikarip etrafi seyreden yilan baliklarini kovaladik. Etrafi sakin sakin gezip yoklardan bizim rehber uzakta, batan gunesin son isiklarinin okyanus mavisini aydinlatmakta zorlandigi noktada ilk Manta Ray’imize isaret ediverdi. Gercekten o derin mavilikler arasinda son derece graceful bir sekilde bize dogru yaklasan o siyah seytan baligina dogru kafamizi cevirdik.
Manta Ray’ler, aslinda kopek baligi ailesine ait, genisligi iki uc metreyi bulan seytan baligi vari uysal ve sakin bir balik turu. Hani Marmara denizine girebildigimiz zamanlarda kum altina saklanip uzerine bastiginizda sizi sokan vatozlarin on on bes katini dusunun (ailece kuzenleri galiba). Animal Planet’in unlu “Croc Hunter”inin olumune sepeb olan sting ray’ler de bu aileye ait. Fakat Manta Ray’lerin oyle insanlari sokma adetleri yok cunku kopekbaligi ailesine ait olmalarina ragmen beslenmeleri tamamen denizdeki planktonlara dayali. Kona’daki gece dalislari da zaten el fenerleri ile deniz altinda bu plankton’lari bir yere toplamak ve dolayisi ile plankton pesinden gelen manta ray’leri ayni yerde bulusturma uzerine dayali.
Ikinci gece dalisi oncesi heyecan iyice doruktaydi teknede. Herkes onceki dalista gordugu manta ray’i tasvir ederken ayni anda biraz da korku ile karisik denizin dibine isiklari dizen dalgiclari seyrediyorduk.
Ikinci dalisa bu sefer daha hazirdim. Su altina inmek bu sefer hic zor olmadi. Fakat gece dalma olayi epey urkutucu bir olay cunku el fenerleri disinda zifiri karanlikta kesinlikle hic bir sey gormuyorsunuz ve gece ortaya cikan herhangi bir deniz yaratiginin da burnunuzun onunde bitivermesi olasiligi da hep aklinizda yer ediyor!
Neyse, bizim rehberin el fenerleri ile Manta Ray’lerin bulusma noktasina iniverdik. Herkes, ellerindeki fenerleri suyun yuzune dogru tutarken, tam tepemizde de suyun uzerinde snorkelciler de ellerindeki fenerleri suyun dibine bize dogru tutuyorlardi. Etraftaki diger dalgic teknelerden de gelenler ile asagi yukari otuz kirk kisi, denizin dibinde birbirine bakan iki yarim daire olusturmaya calisirken bir anda benim oldugum taraf karisiverdi ve tepemizde biten on yedi tane Manta Ray’in kulaclari ile bizi soyle bir sarstilar! Dokunarak degil ama o dev kulaclarinin yarattigi su basinci ile!
Sonrasi zaten omrumuz boyu unutamayacagimiz bir solene donusuverdi zaten. Bu akil almaz arkadas canlisi yaratiklar, koskoca agizlari ile karanligin icinden cikip bize dogru yuzerlerken basimiza ususmus olan o planktonlari hop diye yutarlarken, o elli kisilik fenerin isiklari da sanki U2 konserinin sahne duzeni seviyesinde bu feeding frenzy olayina surreal bir boyut getiriyordu.
O devasa boylarina ve agizlarina ve elli kisinin olusturdugu dar cembere ragmen bu gizemli yaratiklar, planktonlari yutarken bize de sanki bilincli olarak taklalar atiyorlar, adeta sov yapiyorlardi.
Bu on yedi manta ray, o kadar duzenli geliyorlarmis ki dalis merkezindeki rehberler hepsine ayri isim takmislardi.
Bu arada herkesin dikkati bu yaratiklara cekilmisken denizin dibindeki kayaliklardan cikan ve adi da “George” olan bir moray eel (yesil, bir iki metre boyunda yilan gibi suzulen balik) , tepede donen bu sova katilmak icin benim bacaklarimin arasinda dolanip bizimle dalga gecmeye baslamasi vardi ki yuz ifademi gormeniz lazimdi…8^)
O saatin sonunda bizim tanklardaki oksijen tukenirken manta ray’ler planktonlar ve isiklar arasinda sovlarina devam ediyorlardi. Oyle ki, su yuzune cikarken sayilarinin coklugundan dolayi nerdeyse cikis yolumuzu kapatmislardi!
Tekneye cikip uzerimizdeki alet edevati cikardigimizda milletin o yuz ifadelerini ve cocuksu heyecanini gormeniz lazimdi.
Hem gece ilk defa dalmanin verdigi heyecan, hem de ilk defa bu kopekbaligi ailesinin dev baliklarini o kadar yakindan tanimanin verdigi haz, o dort gunluk yorgunlugumuzu coktan alip goturmustu.
Tekne ile merkeze donerken, o ay isigi altindaki sicak Hawaii havasinda neden marine biolojisti olmadigimi bir kez daha dusunmeye daldim.
Bundan sonraki hedefimiz Palau veya Tahiti’de kopek baliklari ve yunuslar ile dalmak. Simdiden iple cekiyorum!
If you enjoyed this post Subscribe to our feed
vaaa uuuvvvvv!!
bunu yapabilmem icin gercekten Legends of the fall’da Brad Pitt dünyaya kızar çeker gider ya , öyle bi modda olmmam lazım, Manta Ray değil konu , o bilinmeyen karanlıkta hakikaten her an başka birşey ile burun buruna gelebilmek…
helal be Ali Töre!
Nike Suspend Michael Vick Contract…
Nike Suspend Michael Vick Contract and Reebok Stop Selling Vick ShirtsProduct Reviews, UK -1 hour agoNike have reportedly suspended Michael Vickâs contract,…