Charlie Wilson’s War cok yuzeysel, belki bizi saf sanan, bir propaganda filmi idi..
Written on July 23, 2008 by ozan
Filmin yuzde 20’si yine uykuya dustugumu kabul etmeliyim.
Ama uyanik oldugum zamanlar, yer yer itici propagandayi fark etmemek mumkun degildi.
Tamamen ocu Ruslar.. Afganistan’a “komunistleri bitirmek icin” giren ve aslinda cok idealist Amerikalilar.. Gercek bir karakter olan Wilson’in cok muhtemel Afganlarin “kalbini de kazanma” istegi .. Ama iste okul yaptirmak icin bir milyon dolar dahi bulamamis Kongre’den, hay Allah vb.
O aksam her ikisini seyredebilecekken, bir “nihilizm”e baglansa da, Country of Old Men (miydi adi?) sectigime duaci oldum oncelikle.
Nicholls’un (yonetmeni) bugunun Amerikasini, dunyaya yaklasimini bu kadar siyah-beyaz gorecegimize inanmasi baslibasina saflik sanirim..
Olayi ister istemez getirdigi yer, “aslinda Irak Savasi da cok daha Amerika’nin ak ciktigi bir donem olabilirdi.. Ah kalpleri kazansaydik,” vbvb.
Amerika daha Irak’i isgal etmeye karar verdiginde ve petrol emellerini, demokrasi vb laflariyla perdelemeye calistiginda kalpleri kaybetmedi mi?
Julia Roberts roluyle grotesk olmayi istediyse basarmis.
Hanks benim bayilabildigim biri degildir. Steady oynamis. Hoffman da cok iyi oynamis.
Ama yani “komunizm sonu”nun baslangicinin, Las Vegas’ta Dan Rather seyrederken orgy yapan bir kongre temsilcisi olduguna gercekten inaniyor muyuz?
Sanki filme isinan bazi esintiler dostlari oldugunu da hatirliyorum.
Beni acikcasi yer yer sinirlendiren bir film oldu.
Gunaydin.
If you enjoyed this post Subscribe to our feed
Cogunlukla katiliyorum — ayni gozlem ve yorumlari paylasmamak imkansiz gibi. Bence propaganda otesi Hollywood’un daha saf ve wishful thinking ittirmesi de vardi sanki.
Ancak kanimca en “egitici” yani, aslinda bu ulkedeki siyasetin perde arkasini birazca olsa aralamasi oldu: koktendinci-petrol zengini-Teksas’li kesimin nasil “special interest”lere tabi olup meclisteki temsilciler/senatorler araciligi ile ulkenin dis politikalarina etki etmeleri. Ned Beatty’nin oynadigi o dinci temsilci karakteri mesela — afganistan’daki koyde kendini kaybedercesine din/anti-komunist propaganda ile koyun kalplerini kazandigini zannedip keseyi mucahiddinlere acmasi sahnesi mesela.
Bu wishful thinking disinda ulkenin siyasi sistemini — bir yere kadar — satirize ettigini de dusundum.