Written on
October 11, 2010
by
ozan
Ucakta ehh okuyabildim.
Tea Party uzerine de, Fox TV uzerine de sakin, ilimli konusmus.
2 Kasim’da cok saglam bir yenilgi alacak ve cok hype edilecek bu.
Ama HERBIR, HERBIR Cumhuriyetci alternatifine tercih ederim.
Masturbasyona karsi! Cay Partisi adaylarina ya da Hamptons’daki evlerinde iki sarap sonrasi “ama o zenci, sonucta evil olabilir” triplerine girdigini duydugum “elit”lere hic girmiyorum!!
Gunaydin.
Guzel Pazartesiler, guzel haftalar bu arada. ;)
Posted in Siyaset | Comment Now!
Written on
October 8, 2010
by
mtanyeri
Uc senedir Kas’a gitmiyordum, cok ozlemisim. Kas’in merkezi yenilenmis, cok daha fazla dukkan acilmis, carsinin bulundugu bolum arka taraflara yayilmis, hava alani calismalari baslamis, yakinda yeni bir Marina yapilacak…
Yabanci profili devam ediyor, cok sayida Ingiliz var, evler donemlik onlara kiralaniyor, ama ev alip yerlesen de cok sayida kisi var.
Bu kadar degisiklige ragmen degismeyen tarafi sadelikle kalabilmesi, doyurucu oranda olan sessizligi, halen buyuk sehir istilasina ragmen basarabildigi kibarligi ve Bodrum, Cesme tarzi yerlere nazaran gozu tok olan Beach club isletmeleri. Her ne kadar sosyetik sahil yerlerindeki beach club tarzi yerler olmasalar bile Liman Agzi’nda “Bilal’in Yeri” sessizligi, temiz denizi ile cok guzel bir yer. Avci boregini de unutmamak lazim.
Bazi restoranlar cok populer olmus, ‘Bahce Balik’’a gitmek icin ciddi zaman onceden rezervasyon yaptirmaniz gerekiyor, cok basarili, lezzetli mezeleri var. Maalesef tam karsisindaki “Bahce Et” icin o kadar guzel seyler soyleyemeyecegim, mezeleri ve yemekleri cok standard disina cikamiyor, yine de ortami ve temizligi gayet guzel.
Hava alani yapilmasi ile beraber belki de Kas o gizemini yitirecek, su anda ulasim cok kolay degil. Ucakla gitseniz ya Dalaman’a ya Antalya’ya gideceksiniz, oradan da en az 2 saatlik yolunuz var, o da ancak araba kiralarsaniz. Onun disinda gideceginiz araclar her yerde durdugu icin 3-4 saatten once gitmeniz mumkun degil.
Araba ya da otobusle direk gitmek istersiniz o da en az 10-11 saatlik bir yol.
Ulasimin biraz zor olmasi cok fazla dolmasini, bozulmasini engelliyor, herkesin gonlunde bir Kas sevgisinin yatmasinin bir nedeni de bunun altinda gizli.
Kas’in sessizligi insani kendine getiriyor, her zaman teknoloji ile, yasam kavgasi ile, uc gunluk cikar davalari ile ve en onemlisi kariyer hirsi ile burunmus hayatlarimiza cok buyuk tezat getiriyor. Hayatin kisaligini ve ayni zamanda guzelligini animsatan anlardan belki de en guzeli Kas’ta gecirilen zamanlar. Sicak topraktan cikan sessiz ses, denizin icten piriltisi ve inanilmaz dogasinin verdigi guc hissi neyin gercek oldugunu kisa suretlerle de olsa bizlere hatirlatiyor. Bizler ise bu zamanlarin tadini cok cikarabiliyormuyuz acaba. Hayatin en guzel yani belki de yasam kavgasi icinde verdigimiz bu aralar degil mi. Ama bu aralarda, bu tatillerde bile orada burada “wireless’ cekiyor mu endisesi ile ne kadar benimsedigimiz, bu anlarin degerini ne kadar bilip ne kadar tadini cikarttigimiz konusunda ciddi suphelerim var.
Her zaman basa gelen kotu bir olay sonunda bazi degerler daha cok anlasilir. Ama etrafimiza cok dikkatli bakarak ve baktigimizi gorerek boyle bir ders almaya gerek duymadan da bu olgunluga erisebiliriz, cok zor degil, sadece kendimizi sorgulayacak bir kac dakikamiz sayesinde bu mumkun, buna zaman ayiralim yeter.
Boyle bir egitimle belki donus yolunda cok daha az huzunlenebiliriz, Kas’ta ya da nerede o guzelligi yakaliyorsak o kadar uzakta aramamiza gerek kalmaz belki de..
Posted in Genel | Comment Now!
Written on
October 7, 2010
by
ozan
Annesi dun bahsetmisti ama bizzat gormesi bambaska..
Okulun hemen giris koridorunda, bizimkinin bir kagidi yaninda, koca bir yildiz ve “Deniz” ismi.
Iste, eski oyuncaklar, yeni oyuncaklar derken “zaman” calismasi sanirim.
“Superb knowledge of time and sequence of events” demis ogretmeni, kagidin etrafinda bir suru check isareti..
Canim oglum; hissediyorum ki beni sevindirdigini hissediyor.
Bu aksamustu playdate’e bir arkadasi gelecek.. Bunlardan daha buyukce.. Ama bilmemne exercise’ini yapamiyormus.. Annesi onu oynarsiniz dediginde “yok” dedi.
Sonra bana asansorde ben yapiyorum ama Samuel zorlaniyor.. “I don’t want him to be sad” cekti.. Ben de ona kisaca herkesin farkli farkli seylere yetenekleri oldugunu anlatmaya calistim.
Boyle anlar Ingilizce, Turkce, Rusca konusmak umurumda degil.
Sukur..
Kizim da “I love daddy” elbisesi ile, yeni cikan dis acilarina karsin, cok sekerdi bugun.
Posted in Genel, Güncel, Yaşam & Sanat | Comment Now!
Written on
October 7, 2010
by
ozan
5-10 yil once…. 10 yil once kesinlikle… “geri kalmis ekonomi… Avrupa’nin en buyugu ama hastasi…. fazla devletci, refah devleti yanlari var… Amerikan kapitalizmi kadar esnek degil… O yuzden yarista geri kalacak” … Yaz babam yaz , yaziyorlardi…
Su anda durum ortada… Amerika ve Ingiltere agir hasta…. Morfinle ayakta kalmaya calisiyorlar.
Almanya’da hala sendikalar bu ulkelerden inanilmaz daha guclu.. Hala orada “insan kovmak” cok cok daha zor…
Elbette reform yaptilar.. ama kimse bunlara “kucuk Amerika” diyemez..
N’oldu?
Ozelestiri var mi, WSJ, Economist cephesinden falan…
Ve adamlar, Cin gibi malum tepeden sert el ile tum dunyaya “en ucuz mal.. en ucuz is gucu” muhabbetiyle de buyumuyorlar..
adam Porsche satiyor.. en iyi buzdolabini, en pahali makineyi satiyor… Docebank’i pazarliyor ;))
ama yine de buyuyor…
Sapka… ve “bana kapak oldu” diye ozelestiri kapagi atabilecek dergiler keske olsa dilegiyle…
GERMANY ROCKS ON.. EURO? 10.7 ag 9.8 exp GERMAN INDUSTRIAL
PRODUCTION
investment goods and intermediate
goods is where the strength was.
Posted in Genel, Siyaset, Ekonomi & Finans, Güncel | Comment Now!
Written on
September 21, 2010
by
ozan
Onundeki meydan bahcesi guzel..
Orada oturup, yazmasini hayal ettim…
Benim sabahimin, gunumun tepe noktasi, oglumu sinifina biraktigim an…
Bana tamamen bagli, ama ogretmenine ayrilmaya hazir nazar boncukluk ruh hali….
Allah hepimize evlatlarimizi bagislasin.
Bu arada, sonbaharin resmi ilk gunu ;)
Her zaman, 21 Mart’i tercih ettim!
Posted in Genel, Güncel, Yaşam & Sanat, Gezi & Gurme | Comment Now!
Written on
September 17, 2010
by
ozan
Taksim ise geliyor.. Hakkiyla yazamayacagim.
Dun oglumun, velilere okul tanitma toplantisina gittim.
Headmaster, cesit cesit detay, ogut sonrasi konusmasini soyle bitirdi.
“Burada, kendi aralarinda maclar, oyunlar da oynatiyoruz.. O maclara gelin.. Biliyorum; belki hatirlamaz diyeceksiniz.. Ama hatirlar.. Babam, annem oradaydi der.. Hasta hasta, hafta sonu oglumun macina gittim.. Hayatinin golunu atti.. Bu yaslar, anlar hayatta sadece bir kez gelecek.”
Seneler oncesi..
Harvard’da bir dersin, profesor asistani “mutlu” oldugunuz bir ani yazin.. Sadece bir, iki paragrafta dedi..
Lise.. Yagmur.. Fulya.. Serpil Hamdi Tuzun’e karsi Besiktas macina gidiyoruz.. Ustumde Robert formasi.. Camurlanmis kramponlar simdiden.. Minibusten inerken “hey, 7 numara baksana buraya” sesi duyuldu.
Ayhan arkamdan seslendi: “Oglum, baban seyretmeye gelmis!”
Bu anlar birkez geliyor.
Is mis demeyin.
Gidin! ;)
Gunaydin.
Guzel Cumalar tekrar.
Posted in Genel, Güncel, Yaşam & Sanat | Comment Now!
Written on
September 10, 2010
by
ozan
Heyecanimi, mutlulugumu tarife gerek yok.
Gun yaklastikca, daha da ustune dusunmeye basladim.
Bir yandan hep “tatil” kalalim istiyorum; bir yandan elini birakip, ogretmenlerine emanet etmenin onemine inaniyorum.
Bir yandan daha da mi “Ingilizce” oluyorum, buranin kulturu mu diyorum; bir yandan dunyaliligina seviniyorum.. Simdiden.
Yuva “mezuniyeti” o guvenli, adeta sahneden herkesle konusan, mutlu mutlu dans eden hali gozum onune geliyor.
Bugun, okula birakirken yaninda olamayacagim. Gec haber verdiler tam gunu.. Ve benim iptal edemeyecegim bir yurtdisi seyahatim var.
Ama belli ki hem mutlu, hem uniforma falan derken biraz heyecan yapti.. Gece ortasi kalkti; gun icimiymis gibi benle bir konustu.. Siki siki sarildik birbirimize.
Demin evden cikarken de yanaklarindan optum ve bir insan, baska bir insana ne kadar kendi Yuregini vererek “iyi sanslar” dileyebilirse, oyle iyi sanslar dedim ogluma.
Dort bucuk ama “hayat” hizla devam ediyor iste.
Onu kelimenin tam anlamiyla cok seviyorum; hep birbirimizi icimizde tasiyalim!
Gunaydin.
Guzel arifeler.
Carsamba, 8 Eylul 2010
Posted in Genel, Güncel, Yaşam & Sanat | Comment Now!
Written on
September 7, 2010
by
ozan
And I mean it…
Bagim.. askim.. adi her ne ise..
“Kizinla ayri olacak” cok duydugum birsey ve bence cok gereksiz..
Ana ogul… Baba kiz klisesi… Benim ailemden de anlasam da, klise..
En buyuk idolum da babam mesela cunku
ve belki Deniz Balik, ben Koc oldugumdan hep bambaska bagim oldu.
Bu sabah yine kalkmis annesine… “Baba gece benle uyuyor.. sabah yine iste.. Onla sabah da parka, toy almaya gitmek istiyorum.”
haydi aglar.
Basak, beraber gidelim der.
Hayir, “babayla.”
Sonra, Allah bizi seviyor, best frd’i Fransa’da tatilden donmus…
Pazar geceye kadar beraberler ,, Mutlu
Pzts de butun gun beraberiz..
Diyecegim, resmen kalbim ikiye buyudu… Kizimin , oglumun hissettirdikleri farkli farkli.. Kizimla dun iki gece birbirimize sarilmis bir koltukta kaldik.. iki gece once..
Annesiyle cok zaman geciriyor.. Lego yapiyor su , bu…
ama bu oglanla.. daha ilk gunden beri baska bir bagim var..
Benim tutkumu biliyorsunuz… Oglumla olacagina emin oldugum bisi idi.. ama yine de ;)
Boyle bagira bagira Fenerrrr bisi hic degil..
Mesela topa mopa aman aman bayilmasa da.. dun gece.. “kimse gelmeyecek mi?” diye sormasi… sonra yavas yavas, “topu kaleye sokmaya calisiyorlar.. simdi korner mi oldu” diye sormasi…
O , yazi yazmayi neden seviyorsun dedigi an gibi…
Ask.. Adi konmaz.
:)
Posted in Genel, Güncel, Yaşam & Sanat | Comment Now!
Written on
August 27, 2010
by
ozan
Ikinci yari silkindik.
Beloz cikinca, Baroni-Selcuk’la malum hale geldik.
Ikinci yari Alex’le siyiran top var.
Ve bir stoperler hatasi ile bittik.
Inter, Sevilla, Chelsea’leri iki yil once sallamis ekip su halde.
Young Boys’a ve benim tahminimce kura sonrasi belli oldugu gibi PAOK’a eleniyor.
Kadro iyi, Alex oynarsa, sakatlar donecek falan fisman denebilir.
Ama hala 4 ve 6 almamissin.
Su Avrupa macina yedegin yok.
Aykut teknik yonetiminde, bence basarisizliklar devam edecek ve daha 20 Eylul Besiktas sabahi sallanacagiz da..
Esas sorumlu Yonetimdir.
Ve faturasi bellidir.
Bile bile lades.
Selanik ikinci yarisi sonrasi isik, kapkaranlik.
FB ve GS’nin yonetimlerince neredeyse mahvedildigi bir surec/sezon yasiyoruz.
YASA FENERBAHCE!
Posted in Spor | Comment Now!
Written on
August 16, 2010
by
ozan
Yetimhanede birbirini tanimis, iki “hic” cocuk.
Birbirlerine asik oluyorlar.
“Ibne” diyemeden, asik oluyorlar.
Yetimhane sonrasi Istanbul ile bogusuyorlar.
Ve olum ile bitiyor hersey.
Magden’in ilham kaynagi gercek bir Hurriyet haberi zaten.. Aralik 1992′den..
O kadar hor gorulurken, ulkemizde ne kadar yaygin oldugunu sokmus gozlere Magden..
Ama her romanindaki hastalik bazen durup, durup koseyazisi yazmaya basliyor.
Zenginlige yukleniyor.. Buyukada’ya bir kusuyor; icindekilere daha dogrusu..
Fakat bunu yaparken, Ali ya da Ramazan konusmuyor.. Dogudan gelme duyarli Ali ile nereli bile oldugu belli olmayan “pic” Ramo.
Magden kendisi konusuyor.. O da farkli birsey.. Koseyazisi gibi roman oluyor.. Egreti kaciyor.
Bazen kaba erkek gibi, bazen ibne gibi konusturuyor kahramanlarini.. Ama o da yer yer musamere gibi kaldi.
Yani anlayacaginiz fikir, icte yer etmesi hepsi tamam.. Uygulayisi bilemedim.
Kitabin hicbir yani, Magden’in daha basinda alintiladigi su soz kadar carpici degildi..
“People who talk about revolution and class struggle without referring explicitly to everyday life, and without understanding what is subversive about love and what is positive in the refusal of constraints, such people have a corpse in their mouth.” (Raoul Vaneigem)
Su paragrafin romanini, kisa hikayesini yazmaya calismis iste..
Posted in Yaşam & Sanat | Comment Now!